Aile İçi İletişim Sorunları
Aile içi iletişim sorunları farklı şekillerde ortaya çıkabilmektedir.
Ebeveynlerden Birinde Psikolojik Bir Sorunun Varlığı
Depresyonda olan anne ve/veya babanın çocuğunu ihmal etme olasılığı oldukça yüksektir. Bu ihmal, çocuğun fiziksel bakımını yeterince sağlayamama şeklinde olabildiği gibi ağırlıklı olarak duygusal ihtiyaçlarını karşılayamama şeklinde kendini gösterir. Depresyon geçirmekte olan anne ve babalar, çocuğun duygusal ve fiziksel ihtiyaçlarını yeterli düzeyde karşılayamadıklarından, çocuklar bu durumda travmatize olurlar. Özellikle 0-7 yaş arasında annenin depresyonda olması çocuğu o dönemde travmatik bir biçimde etkilemekle kalmaz ilerleyen yaşlarda ve erişkinlikte ciddi psikolojik sorunlar yaşamasına neden olur. İhmalin olduğu dönem 0-3 yaş arasına denk geliyorsa, çocuğun o dönemde ve erişkinlikte yaşayacağı psikolojik sorunların şekli, şiddeti ve sayısı artar. Ebeveynin yaşadığı depresyonun şiddeti, süresi de çocuğun o dönemden başlayarak erişkinlik hayatı boyunca yaşayacağı psikolojik sorunların şiddetini belirler. Ebeveynin depresyonda olması nedeniyle çocuğun ihmal edilmesi sonucunda çocukluk ve ergenlikte yaşanan sorunlardan bazıları kaygı bozuklukları, kız çocuklarında depresyon, erkek çocuklarda ise alkol ve madde kullanımına yönelme şeklinde kendini gösterir.
Ebeveynlerin yaşadığı ve çocuğu veya ergeni travmatik bir şekilde etkileyen psikolojik sorunlardan biri de kaygı bozukluğudur. Aşırı kaygılı anne ve/veya babanın abartılı kaygılarından beslenen çocuk, abartılı bir şekilde engellenir, üzerine düşülür, sık sık kontrol edilir, sürekli uyarılır. Bu durumu ebeveynler çocuklarıyla ilgilenme ve onları düşünme şeklinde yorumlarlar. Ebeveyn iyi niyetlidir ama kendi abartılı ve/veya gerçek dışı kaygılarını çocuğa yüklemiş olur. Kaygı bozukluğu olan ebeveynlerin kaygılı tutumlarına maruz kalan çocuğun bireyselleşmesi, olgunlaşması, kendine ve dış dünyaya güven duyabilmesi, kendi ihtiyaçlarının ve yeteneklerinin farkında olabilmesi, aile dışında da sağlıklı ilişkiler kurabilmesi, kendini dış dünyada var olan tehlikelere karşı koruyabilmesi büyük ölçüde engellenir. Diğer taraftan bu çocuklarda ve ileriki hayatlarında kaygı sorunları, fobik durumlar, öfke kontrol sorunları görülme olasılığı oldukça artar.